Merhaba,
Gucci İlkbahar-Yaz 2016 koleksiyonu, Alessandro Michele’nin Gucci için hazırladığı 3. koleksiyon. Terk edilmiş bir tren istasyonunun dışına 200 metrelik platform kurularak, yılan motifli halı ve giyinme paravanları eşliğinde gerçekleşti bu eşsiz koleksiyon. Defile atmosferi yerdeki halıdan her bir paravanın üzerindeki motiflere kadar az sonra izlenecek koleksiyonun müjdecisi gibiydi.
70’li yılların bohem tarzının romantik vintage görünümü ile buluştuğu nokta gibi görünen bu koleksiyon için ana detayları şunlardan oluşuyor demek oldukça zor. Çünkü Michele, geçmişe gönderme yapan bohem bir Gucci gibi görünse de; çizgi karakterleri gibi işlenmiş kumaşları, neredeyse gökkuşağı renklerinin her tonunu kullandığı ve alabildiğine aksesuarlı koleksiyonu ile tek bir tema ya da dönemden oldukça uzak her devrin kadınını yaratmış gibi aslında.
Maksi elbiseler, midi etekler, bomber ve motorcu ceketleri, pilili etekler, düz kesim elbiseler, kadın olmanın en güzel vurgusu döpiyesler ve bununla ters düşen erkeksi takım elbiseler, her kol boyunda iş gömlekleri, kat kat elbiseler ve etekler, hem sımsıkı kapanan hem de derince açılan yakalar; koleksiyonun karmaşıklık içindeki özgürlüğünü vurgular nitelikteydi.
Tam bu noktada koleksiyonu analiz ederken desen mi , renk mi yoksa aksesuar mı karar veremedim. Her biri o kadar göz alıcı ve sınırlı zorluyor ki nereden başlasam bir diğerine haksızlık edecekmişim gibi geliyor.
Sürreal mi, İllüzyon mu?
O nedenle bende en çok etki bırakan desenlerle başlamak istiyorum. Koleksiyona damgası vuran “Sürreal desen mi, illüzyon desen mi?” herkes tartışa dururken dergi kapakları noktayı koyarak 3 boyutlu görünüm veren gerçeküstü desenleri bir adım öne çıkardı.
Paravanlarda da rastladığımız illüzyon desenler ise tasarımcının vurgulamak istediği diğer desen olarak hafızamıza kazındı. Özellikle erkek modellerin taşıdığı takım elbiseleri giymeye cesaret edecekleri görmek istiyorum.
Gucci defilesinde öne çıkan bir başka detayda hayvan figürleri oldu. Podyumun zemininde yer alan yılanlar, tavus kuşları, uğur böcekleri, karıncalar, arılar, papağanlar, kaplanlar ve sayamadıklarım bazen aksesuarlarda bazen de elbiselerde yer aldı.
Çiçek desenleri de çaktırmadan gökkuşağı renkleri ile hem kumaşlarda hem de aksesuarlarda ben de varım dercesine çıktı podyuma. Özellikle motorcu ve bomber cekete çiçek işlemeli dokunuş ise taktire şayan bir hareket!
Şifon kumaş Gucci ile altın çağını yaşarken yanına jakar, dantel, saten, tül ve transparan kumaşı da sürükledi.
Kollarda ise her boy vardı. Manşetli kollar ön planda olurken, fırfırlı, dairesel ve boru kollar en çok gözüme çarpan detaylar oldu.
Etekler Yükseliyor, Yakalar Kapanıyor
Etek boyları genelde maksi ve midi olurken renkli eteklerde ve döpiyeslerde diz üzeri olanlara da şahit olduk. Ayrıca beller yükseliyor ya da artık ait olduğu yerde duruyor demek daha doğru olacak.
Yakalarda öne çıkan model, derin V yakalar gibi görünse bile, asıl alkışı alabildiğine kapanan fırfırlı, bisiklet, chelsea yakalar ile onlara takılan fiyonk, çiçek, broş ve kravat aksesuarları aldı.
Gökkuşağı Renkleri ve Ardında Kalanlar
Gucci yeşili ve kırmızısı başta olmak üzere ve bu iki rengin her tonu ile sarı, kahverengi, turkuaz, pembe, yavruağzı, siyah, altın sarısı, mavi ve lacivertte renk kartelası içindeydi.
Alabildiğine Aksesuar
İşte bu noktada gerçek bir çığır açtı Alessandro. Baskılı, logolu klasik Gucci çantadan hayvan figürlü clutcha, platformlu ayakkabıdan klasik Gucci ayakkabısının tüylü terliğe dönüşümüne kadar ve hatta broş, gözlük, eldiven ve gözlük olmak üzere tam bir görsel şölen sundu bize.
Ayakkabılar
Sade tek renk kalın topuklu platformlar ile zımbalı platform ayakkabılar, kalın topuklu ve topuğunda yılan figürü olan terlikler ile Gucci logolu topuğunda inci işleme olan terlikler, erkek ev terliği biçimde loafer bozması terlikler… Hepsi de arsızca podyuma ayak bastı.
Çantalar
Ayakkabılardaki arsızlığını çantalarda da umarsızca devam ettiren tasarımcı, klasik Gucci logolu kırmızı, kahverengi çantaları ile çift başlı yılan tokalı renkli çantalarını çarpıştırdı, zincirli ve hayvan figürlüler ile devam etti.
Ve Arda Kalanlar
Uğur böceği ve göz iğnesi ile fiyonklar koleksiyonda en çok öne çıkan broşlar, parlak, dantelli ve transparan eldivenler, Fransız tarzı bereler, omuzlara uzanan küpeler ve yine hayvan figürü bulunan yüzükler, pilot ve kare gözlükleri hem renkli camlarla hem de kenarlarına parıltı katarak koleksiyonda var etti.
Kısaca üstünden geçmek gerekirse her dönemin her ruh halindeki kadına bohem romantik bir tarzda dokundu aslında Alessandro Michele.
Dergi Kapakları
Defile Eylül 2015 ayında podyuma çıktığında öyle çok bahsedildi, öyle bir sansasyon yarattı ki ilkbahar sezonu geldiğinde birkaç dergide kapak olacağını anlamıştım. Fakat bu kadar edisyonda var olacağını inanın tahmin edemezdim. İngiliz Instyle, İngiliz Marie Claire, Hollanda L’Officiel ve hem Brezilya hem de İngiliz Vogue edisyonlarında kapağa taşındı. Üstelik İngiliz Vogue’u ile Hollanda L’Officiel’i pişti olmaktan kurtulamadı.
Ve tabii ki Türkiye edisyonları da Gucci’ye kayıtsız kalamadı. Mart 2016 ile yayın hayatına başlayan Glamour Türkiye ile L’Officiel Türkiye’de kapaklarında Gucci ile bahara merhaba dedi.
Bu kadar renk ve desen arasında o kadar kayboldum ki beğenmek ile beğenmemek arasında kaldım. Fakat bu tasarımlara bakarak gerçek mi çizgi mi olduğunu ayırt etmeye çalıştığımda Michele’e saygı duyduğumu gururla itiraf etmeliyim.
Koleksiyonun öne çıkan detaylarını söylemek oldukça zor fakat Alessandro Michele koleksiyonunu anlatırken: “Bu büyük bir yolculuk. Kişisel stiller ve tuhaflıklar tabii ki ilgi alanıma giriyor. Koleksiyonda vintage gibi görünen parçalar var, ancak onları ya da benzerlerini vintage dükkanlarında bulamazsınız. Bu da işin illüzyonu. Ben nostaljik değilim, sadece değişiklik yapmayı seviyorum.” diyor.
Siz ne dersiniz; Gucci Spring Summer 2016 Runway izleyin ve kararınızı verin.
Video
Love,
Sinem
No Comments